Sanatçılar her geçen gün daha çok sansüre, ifade özgürlüğü engeline, şiddete ve tehdide maruz kalıyor. Kendilerini ve haklarını korumak istediklerinde onları destekleyecek mekanizmalar her geçen gün daralıyor.
Sanatçı, özne olarak, kendini korumakta zorlanırken, kurum/kuruluş ve inisiyatifler de hem kendilerini hem de sanatçıları korumaya noktasında çoğunlukla sınıfta kalıyor.
Sanatsal ifade özgürlüğü her sene farklı biçimlerde tehdit ile karşılaşırken sanatçılar üretimlerini kısıtlamak zorunda hissediyor.
Sanatçıların sansüre ve şiddete maruz kaldığı konuların başında hükümet karşıtı protesto, eleştirel ve aktivist sanatsal üretim, sanat alıcısının (izleyici, dinleyici) talebine karşılık vermeme yer alıyor.
Bireysel ve kolektif üretimleri her geçen gün olumsuz bir yöne doğru giderken sanatçıların korunması ve haklarının savunulması daha da önem kazanıyor. Bunun için sanat platformlarının/kurumlarının/kuruluşlarının ve merkezlerinin yeni çözüm önerileri geliştirmesi ve bu önerileri sürdürülebilir kılmak için iş birliklerine açık olması gerekiyor.
Kültür-sanat ekosisteminde yer alan her sanat kurumu/merkezi söz haklarını arttırmak ve sanat/sanatçı haklarını korumak için çalışmaya bir an önce başlamalı. Sanatsal ifade özgürlüğünün şiddete, tehdide, sansüre maruz kalması sadece sanatın ve sanatçının değil demokrasinin de ölümüne sebep olacaktır.
Pavyon Sanat olarak, sanat incelemeleri yapmaya ve hak ihlallerini görünür kılmaya devam edeceğiz. Biz daha yeni başlıyoruz ve tüm sanat kurumlarını devam etmeye ve iş birliğine çağırıyoruz.
Müzeler haftası hepimiz için daha güzel, daha adil günlerde; kutlu olsun!